Temel motosiklet bakımı tavsiyeleri : Önce düzenli yağ değiştirin. Yağ herşeydir. Sonra diğer parçalara eğilin.
Şu anda çalışmayan eski bir bağlantıda güzel öneriler var:
www.metinusta.com .
Ankara'da Başkent Motosiklet yıllardır çok kaliteli ve dürüst iş yapan bir servis. Internette vakit kaybetmek yerine, doğrudan başvurabileceğiniz bir yer.
Adresi :
"Başkent Motorsiklet" Gimat Oto Sanayi Sitesi no:18 Macunköy-Ankara 0-312-3970193
Ayrıca enduro motosikletlerin bakımı için bazı farklar var, kısaca özetleyelim
Motor Yağı
Motosiklet ve otomobil yağı genellikle farklıdır.
"Motor yağı motorun kanıdır" der ustamız. Düzenli olarak yağlanan motor size harcadığınız yağ parasının çok çok üstünde yedek parça ve işçilik tasarrufu sağlar. Hobi endurocuları için her pazar 3-4 saat biniyorsanız, sertliğinize göre 2-4 haftada bir motor yağını değiştiriniz. Yarışıyorsanız her binişten sonra değiştirmeniz gerekmektedir. Zaten enduroların yağ kapasitesi çok az olduğu için aşırı masraflı bir iş değildir. İki yağ değişminde bir filtrenizi de değiştiriniz.
Yağın numarası :
Motor yağı olarak yarı sentetik veya tam sentetik yağları kullanın. Yağın numarası (5W40 gibi) için motosikletinizin kitapçığına ve ustanıza danışınız. Kötü yağ kullanmanız sübaplarınızın ve pistonunuzun ömrünü önemli ölçüde kısaltacaktır. Yazın kalın, kışın ince yağa geçilebilir, fakat bu konu daha çok şehir motorları için olan birşey. Enduro hep sıcak çalışıp, üstüne üstlük genelde ince yağa ihtiyaç duyar. Bunun sonucu sürtünmeler azalır vs. Enduro işinde genelde :
- 10w30 çok ince yağ. Çok sıcak havada sorun çıkartabilir.
- 10w40 normal bir yağ.
- 20w50 ise kalın yağ. Motor soğukken zor akar, ama çok sıcak mevsimlerde faydalı.
Yağın Markası ve tipi (yani fiyatı):
- "Castrol GPS motosiklet" : yarı-sentetik
- "Mobil 1 Motosiklet" : tam-sentetik
- Repsol
- Motorex
- Diğer markalar...
- Tam sentetik : yağın içindeki moleküller çok uzun zincirli demek. Yani uzun süre bu zincirler kırılıp kısalmaz, ve yağ kayganlığını korur.
- Yarı sentetik : Moleküller biraz daha kısa demek. Sık yağ değiştiriyorsanız bu iyidir. Çünkü genelde enduro motorun yağı kayganlığını kaybetmesinden değil, motordan çıkan çapaklardan isten vs. dolayı değişir sık sık.
- Mineral yağ : Bu da bildiğinz petrolden elde edilen yağ. Halis petrol atığı. Uzun süre gitmez. Kullanmayın.
Peki otomobil ve motosiklet yağı niçin farklıdır? Çok eskiden, herhalde 1970'lere kadar, otomobil ve motosiklet yağları aynı imiş. Fakat sonra otomobil yağları iyice kayganlaşıp, sürtünmesi az hale gelmiş. Fakat bu durum ıslak balatalı (Motosiklet debriyajı yağ içindedir) motosikletlerin debriyajlarında kaymaya yol açmış. O tarihten sonra motosiklet yağları bu kayganlaştırıcı olmayan nesil yağlarda kalmışlar. Yağ kutusuna bakınca üzerinde API SL falan yazar. Bunlar API SF, SG, SH diye gidermiş. Harfler arttıkça daha kayfan olurmuş. Motosiklet yağları AP SL olabilir en fazla. Yukarıda markası verilen yağların "Motosiklet" için olanları hep o sınıf. Ama bu demek değil ki yağ kötü yağ. Eğer yarı-sentetik veya tam sentetik kullanırsanız çok iyi yağlar hepsi.
Şimdi başka bir hikaye var. Bazı motorlarda, örneğin Honda CRF250 ve CRF450, şanzıman ve motor yağları ayrı deliklerden konuyor. Bu durumda şanzımana belirtilen şanzıman yağını, motor kısmına ise istediğiniz yağı koyarsınız deriz ama orada da çok uçmamak lazım. Araba teknolojisi de çok hızlı değişiyor. Kitap ne diyorsa onu koyun.
Her sürüşten sonra motorun yağ eksiltmesini kontrol edin. Her motorun bir yağ eksiltme huyu vardır. Bazı seviyelerde yağ çubuğundan gözlenemez, bazı seviyelerde çokmuş gibi gelir. Sürekli takip ederek motorunuzun sağlığını takip edin. Toplam yağ kapasitesinin %10-%15'i kadar eksiltme kabul edilebilir bir seviyedir.
Yağ çubuğu her motosikletin alengirlidi. Bazı yağ çubukları kapağa takılı olur. Japon motorlarında vidalamadan sokup çıkartırsınız. Bazı markalarda pencere vardır. Motoru dik tutmak lazımdır. Bazı modellerde çubuğu sokup çıkarırken yağ sıyrılır vs. çok dertli iş yani Her yeni model aldığınızda birkaç ay böyle debelenerek geçer. Şu aşağıdaki çubuğun ii çizgisinin arasında olmalı yağ seviyesi. Altında olursa motor yağ eksiltmiş demek. Üstünde olursa çok fazla yağ var demek, yüksek devirde içeride basıncı artar contaları patlatabilir. Genelde motor soğukken bakarız önce, üreticiler soğuk motora göre yaparlar. Sonra motoru ısıtıp yine bakarız ki mola verdiğimizde, motor sıcakken yağın normal seviyesi nerede olduğunu öğrenelim diye.
Zincir Bakımı
Zincir motosikletinizi götüren parça. Her sürüşten sonra temizlemeyi ve yağlamayı, vakitsizlikten temizlemiyorsanız bile hiç olmazsa bol yağ ile üstünden bir iki defa geçmeyi ihmal etmeyiniz. Zincirinizi binişten önce değil, bindikten sonra temizleyip yağlayınız ki yağ içeri girmeye vakit bulabilsin.80 numara dişli yağı (şanzıman yağı, her benzin istasyonunda var) ve diş fırçası ile yağlıyoruz. Piyasada satılan sprey yağlar hem pahalı, hem de bu kadar faydalı değil. Bir sprey fiyatına 4-5 litre 80 numara yağ alabilirsiniz. Öncesinde gaz yağı ile zincirinizi temizleyiniz.
Enduro motorlarda mumlu (wax) yağ kullanmayınız. Yağın yapışkanlığını artıran mum o-ring'lerin arasını tıkayacak ve içeri bir daha asla yağ girmemesine neden olacaktır.
Zincir gerginliğinizi motosiklet kitabınıza göre siz üzerindeyken ayarlayınız. Zincir gerginliğini ayarlamadığı için ciddi kaza geçiren insanlar var.
Süspansiyon Bakımı
Bütün yıl çoğu haftasonları biniyorsanız ön çatal hidroliklerinizi yılda bir defa değiştiriniz. Arka süspansiyon milini kirlenmden temiz bir bezle silip, otomatik şanzıman yağı ATF ile bir defa fırça ile üzerinden geçip yağlı tutunuz. Süspansiyon yay gerginliklerini "Amortisör ayarları" sayfasında anlatıldığı şekilde ayarlayınız.
Motosiklet servis kitapları süspansiyon sisteminin yılda iki defa tamamen sökülüp takılması gibi gereksiz şeylerle doludur. Bu bahsedilen yazılar yarışçılar ve genelde kuru iklimli, yağı buharlaştıran çöl gibi yerler için geçerli. Türkiye'mizin çok güzel bir iklimi var. Bazı durumlarda da fabrikadan çıkışta salıncak bağlantıları içindeki yağlama yetersiz yapılmış oluyor. Gıcırdama ve ardından boşluk yapmak olarak size yansıyor.
Evet, birkaç yılda bir defa süspansiyon salıncakları sökülüp yağlanabilir. Kullanıcı seviyesinde bunu yapmak oldukça zahmetli ve gereksiz. Çünkü salıncak, ön çatal ve arka amortisör için çok kaliteli ve büyük boy alet edevat gerekiyor. Ben de var diyorsanız bile, bunları söküp takmak için başka incelikler var. Doğası gereği bu parçalar çok toz tutuyor, öyle hemencecik kolay açılıvermiyor, zarar vermeden sökmek için incelikleri bilmeniz gerek, şu anda bu satırları okuyorsanız zaten bilmiyorsunuz demektir :)
Lastik Havası, Lastik Basıncı
Bu da zemine, motora ve sürücüye göre değişen şeylerden. Tercihleri şöyle inceleyelim.
"Tam performans istiyorum, en hızlı ben gideyim" diyorsanız eğer; hemen hemen bütün offroad lastikleri için ön arka 14 psi civarında gezinerek en iyi tutuşu alabilirsiniz. Hafif yağmur varsa, ıslak kumlu pistte 2-3 psi artırabilirsiniz. Yalnız bu durumda enduroya vurursanız kendinizi, lastikleriniz kolay patlayabilir. Kalın iç lastiklerden kullanınız.
"Lastik patlamasın, dağ başında kalmayayım, başıma birşey gelmesin; sağlamcı olayım, asfalttan da gidip geliyorum" diyorsanız, motorunuzun ağırlığına göre ön arka ~20-22 psi civarını tercih ediniz. Arka lastik daha az tutacak, biraz zıplayacak, patinaja kalacak. Ön taraf da biraz gevşek tutacak. O yüzden çok zorlayamazsınız, ama lastik daha az patlar. Bir de ıslak asfaltta daha da belalı bir lastiğiniz olur, dikkatli binin asfaltta.
Tutunma sorunu yaşıyorsanız lastikleri 4-5 psi indirmek her zaman işe yarıyor. 12-14 psi altına inmeyiniz, motorunuz ağır veya yüklüyse biraz daha ekleyiniz.
